Göz tansiyonu, diğer bir adıyla glokom, göz içi basıncının artarak görme sinirine zarar vermesi durumudur. Bu durum, görme alanında yavaş yavaş daralmaya neden olabilir. İlk başlarda belirti vermediği için sinsi bir hastalık olarak bilinir ve genellikle ileri aşamalarda fark edilir. Bu nedenle, geç dönemde tanı konması gözde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlara neden olabilir. Glokom, daha çok göz içi basıncının yüksek olduğu kişilerde görülse de, göz içi basıncı normal olan kişilerde de ortaya çıkabilir. 40 yaş üzerindeki bireylerde hastalık riski artmakta, ailesinde glokom olan kişilerde ise görülme sıklığı daha fazladır. Diyabet (şeker hastalığı) ve hipotiroidizm (guatr) gibi hastalıkları olan kişilerde glokom riski daha yüksektir. Ayrıca, ciddi göz yaralanmaları da göz içi basıncını artırarak glokom riskini yükseltir. Retina dekolmanı, göz tümörleri, uzun süreli kortizon kullanımı, miyopi ve iritis gibi göz iltihap hastalıkları da glokoma yol açabilir.

Göz içi basıncının normal değerleri 10 ila 20 mm Hg arasındadır. Sağlıklı bir kişide bu değer genellikle 17 mm Hg civarındadır. Göz içi basıncının 20 mm Hg'nin üzerine çıkması durumu göz tansiyonu olarak kabul edilir. Ancak, göz tansiyonu değerleri tek başına teşhis ve tedavi için yeterli değildir. Sinir hücrelerinde oluşan hasar ve hastada mevcut olan risk faktörleri de teşhis ve tedavi sürecinde önemlidir. Her göz tansiyonu hastasında kendine özgü göz tansiyonu değerleri belirlenmelidir. Göz tansiyonu riski taşıyan kişiler ve ailesinde glokom olanlar, 30 yaşından sonra yılda bir kez, ailesinde hastalık öyküsü olmayanlar ise 40 yaşından sonra iki yılda bir kez göz tansiyonu ölçümü yaptırmalıdır. Miyop hastaları, göz tansiyonu riskini iki kat fazla taşırlar, bu nedenle 20 yaşından sonra yılda bir kez ölçüm yaptırmaları önerilir. Çocuklarda bile göz tansiyonu olabileceği için ihmal edilmemelidir. Göz tansiyonu 20 mm Hg'nin altında olan kişilerde de bu hastalık görülebilir. Bu durumlar;