8/5 Tansiyon Sağlıklı bir bireyde kan basıncı genellikle 120/80 mmHg civarındadır. Kalbin kasılarak kanı damarlara pompaladığı andaki basınca büyük kan basıncı (sistolik basınç), vücutta dolaşan kanın kalbe geri döndüğü andaki basınca ise küçük kan basıncı (diyastolik basınç) denir. Diyastol anında kan, periferik damarlara ulaşmış olur. Kan basıncı, büyük tansiyonun 100 mmHg'nin altına düştüğü durumlarda hipotansiyon olarak adlandırılır. Hipotansiyon, kan dolaşımının vücudun gereksinimlerini karşılayamadığını gösterir. Ani pozisyon değişiklikleri nedeniyle dokulara, özellikle beyne yeterli oksijen gitmez. Oksijensizliğe son derece duyarlı olan beyin, bu durumdan ciddi şekilde etkilenir. 8/5 Tansiyon Neden Olur? Düşük tansiyon, bireyi rahatsız etmeyebilir veya hafif şikayetlere yol açabilir. Kan basıncının normalin altında olduğu kabul edilse de, birey tamamen sağlıklı olabilir. Ancak dokulara giden oksijen miktarının normal düzeyin altına düşmesi, özellikle beyin dokusunu etkileyerek hipotansiyona özgü belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda birey, özellikle sabahları rahatsızlık hisseder, sık sık esner, kendini yorgun ve isteksiz hisseder. Hafif hareketler bile zor gelir ve aşırı çaba gerektirir. Kızarma ve terleme, şiddetli baş ağrısı, soğuğa dayanıksızlık ve solgunluk gibi belirtiler görülebilir. Özellikle yemeklerden sonra dolaşımdaki kanın önemli bir bölümünün sindirim sistemine yönelmesi nedeniyle beyne giden oksijen miktarı azalır ve bu durum bastırılamayan bir uyku haline yol açar. Hipotansiyonun yapısal bir özellik olduğu görüşü bir dereceye kadar doğrudur. Yapısal niteliklerin dışında, tansiyon düşmesine yol açan önemli bir etken de böbreküstü bezi dış kabuğundan salgılanan ve kan basıncını düzenleyen hormonların yetersizliğidir. Bu durumda dışarıdan müdahale gerekebilir. İnsan bedeni, sürekli değişen dış koşullara karşı iç dengesini sabit tutmaya çalışır. Örneğin, otururken veya yatarken ayağa kalktığımızda bedendeki kan, yerçekiminin etkisiyle ayaklara doğru hareket eder. Ayağa kalkınca, kanın aşağıya hücum etmesi ve bedenin üst yarısındaki kanın azalması, atardamar basıncının düşmesine ve yerçekimi etkisiyle kanın bacaklarda göllenmesiyle bedenin diğer bölümlerinin kansız kalmasına sebep olur. Bu durumda, bedenin üst yarısının, özellikle beynin kansız kalmasını önleyecek bir mekanizma devreye girer. Küçük damarlar büzülerek kanın yerçekimi sebebiyle aşağıda birikmesini önler. Bu önlem yetersiz kalırsa, birey ayağa kalkınca fenalaşır, terlemeye başlar, rengi solar ve gözleri kararır. Ayrıca halsizlik, baş dönmesi ve bazen bayılma da görülebilir. Başlıca sebep, periferik damarların büzülmesindeki yetersizlik neticesinde tansiyonun düşmesiyle beyne yeterli kan gidememesidir. Bu durum tehlikeli olmasa da önüne geçilemez. Bayılan ya da bayılmak üzere olan bireyi başı ayaklarından ve bedeninden daha aşağıya gelecek şekilde yatırmak yeterlidir. Böylece birey kısa sürede toparlanır ve beyne yeterince kan gitmeye başlayınca kendine gelir. Hipotansiyonda görülen diğer bir bozukluk da Shy-Drager sendromudur. Yapılan çalışmalar, bu belirtilerin görüldüğü hastalarda beyin sapı, bazal gangliyonlar ve diğer merkezi sinir sistemi yapılarında belirgin nöron kaybının olduğunu göstermiştir. 8/5 Tansiyonun Sonuçları Hipotansiyon, tehlikeli sonuçlar doğurmayan yapısal bozukluklardan kaynaklanır. Bu bireyler tansiyonları düşük olsa da sağlıklı kabul edilirler. İstatistikler, tansiyonu düşük olanların, normal bireylerden daha uzun ve tansiyonu yüksek olanlardan çok daha uzun yaşadığını göstermektedir. Tansiyonun düşük olması, damarların daha az yıpranmasına neden olur ve orta yaşlarda kalp damar sistemi ile ilgili kanama, miyokard enfarktüsü, beyin trombozu gibi hastalıklar çok az görülür. Doğal olarak, bu nitelikler tansiyonu düşük olan her birey için geçerli değildir. Tansiyon düşüklüğü, çoğu zaman başka bir hastalıkla birlikte ortaya çıkar; kansızlık, difteri, tifo, zatürree gibi bulaşıcı hastalıklar, böbreküstü bezi hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve zehirlenmelerle birlikte görülür. Bu hastalıkların tedavi edilmesiyle düşük tansiyon ortadan kalkar. Bu durumlarda düşük tansiyonun sebepleri, önemi ve gidişatı değişken olabilir. |
Tuhfe
26 Temmuz 2024 Cuma8/5 tansiyon değerim var, sabah kalktığımda sık sık esniyorum ve kendimi aşırı yorgun hissediyorum. Bu durum normal mi yoksa böbreküstü bezi hormonlarımla ilgili bir sorun mu olabilir?
Cevap yazAdmin
26 Temmuz 2024 CumaTuhfe, tansiyon değerlerin ve belirtilerin kesinlikle dikkate değer. 8/5 tansiyon düşük olarak kabul edilir ve bu durum kendini yorgun hissetmene ve sık esnemene neden olabilir. Böbreküstü bezi hormonlarımla ilgili bir sorun olup olmadığını anlamak için bir doktora başvurman en doğru adım olur. Doktorun gerekli testleri yaparak kesin tanı koyabilir ve uygun tedavi yöntemini önerebilir. Sağlığını ihmal etmemeli ve profesyonel bir yardım almalısın. Geçmiş olsun.