Tansiyon düşmesi belirtileri arasında en sık görülenler baş dönmesi, güçsüzlük ve halsizliktir. Bazı durumlarda mide bulantısı ve kusma, değerlerin çok düşmesinde ise bayılma sayılabilir. Düşük tansiyon, her ne kadar rahatsız edici bazı semptomlara sahip olsa da, yüksek tansiyona oranla daha az tehlikelidir ve kalp hastalığı, böbrek hastalıkları ve felç geçirme riskini azaltmak gibi bazı üstünlükleri bulunmaktadır.

Düşük tansiyon (Hipotansiyon), tansiyonun normal değerlerinden daha aşağıda (Genelde 11'den düşük seviyelerde) olması durumudur. Her ne kadar tansiyonun normal değerlerden düşük olması kişiden kişiye değişse de bazı ortak belirtiler, tansiyonunuzun düşük olduğunu gösterebilir. Hatta bazı durumlarda sistolik kan basıncı normal iken diyastolik kan basıncı (50mmHg) olabilir. Bu durumda da tansiyonun düşük olduğunu söyleyebiliriz. Bazı kişilerde ani tansiyon düşüklükleri altta yatan diğer problemlerin işareti olabilir. Ani tansiyon düşüklükleri beyne yeterli kan gitmemesi nedeniyle bayılma ve baş dönmesine yol açabilir ve yaşamı tehdit edici olabilir.

Tansiyon düşmesi, organlara yeteri kadar kan gitmemesi sonucu oluşan durumlar anlamına gelir. Bu durum uzun süre devam ederse, organlara işlevlerini yerine getirebilmeleri için yeterli oksijen ulaştırılamaz. Örneğin:

Düşük tansiyonun tedavisi, nedenine bağlı olarak değişir. Eğer düşük tansiyon semptomlara neden oluyorsa, doktorlar genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar önermektedir. Yeterli sıvı alımı, düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, tansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.