Hayatta kalmak amacıyla hepimizin tansiyona, yani kan basıncına ihtiyacı vardır. Eğer tansiyon olmasaydı, tüm organlarımız dahil olmak üzere vücuda oksijen ve diğer gerekli besinleri taşıyan kan dolaşımı gerçekleşmezdi. Kalp tansiyonu, kalbin kan pompalarken atardamar çeperlerine uyguladığı gücün ölçülmesidir. Zaman içinde damarlara sürekli fazla bir güç uygulanması, damar çeperini oluşturan dokuların gereğinden fazla gerilmesine neden olabilir ve bu durum çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir.

Tansiyon ölçüldüğünde sonuçlar genellikle iki rakamla okunur. Örneğin, büyük tansiyon 120 mm Hg, küçük tansiyon 80 mm Hg şeklinde veriler alınır. Bu rakamlardan biri veya ikisi birden yüksek çıkabilir. Büyük rakam sistolik kan basıncını, küçük rakam ise diyastolik kan basıncını belirtir. 140/90 mm Hg değerleri veya bu rakamların üzerindeki değerler, yüksek kalp tansiyonu olarak kabul edilir. Kalp veya böbreklerle ilgili bir probleminiz varsa ya da bir felç geçirdiyseniz, doktorunuz tansiyonunuzun sağlıklı kişilere göre daha düşük olmasını isteyebilir.

Çoğu kez yüksek kalp tansiyonu belirtileri yeterince belirgin gerçekleşmez. Birçok kişi yüksek kalp tansiyonu sorunu olduğunu sadece rutin bir kontrolle veya farklı bir şikayet için muayene esnasında öğrenir. Belirti olmadığı için yüksek kalp tansiyonu sebebiyle kalp veya böbrek sorunları meydana gelebilir. Ciddi baş ağrıları, mide bulantısı, kusma, kafa bulanıklığı, görme bozuklukları veya burun kanaması şikayetleriniz sık gerçekleşiyorsa bu belirtiler kalp tansiyonunun yüksek olduğunu gösterebilir.

Kişiler yaşlandıkça kalp yorulur ve kalp tansiyonu daha yüksek olarak belirti gösterir. Bunun nedeni de yaşlılıkla beraber damarların esnekliğini kaybetmeye başlamasıdır. Yüksek kalp tansiyonu sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu rahatsızlıklar kalp krizi, böbrek yetmezliği, felç gibi ciddi sağlık problemleri olabilir. Yaş dışında diğer faktörler de kan basıncını, yani kalp tansiyonunu etkileyebilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

Aşağıda belirtilen durumlarda kalp tansiyonu belirme riski artar:

Çoğu vakada yüksek kalp tansiyonunun neyin veya nelerin neden olduğu belirlenemez. Bu duruma tıp dilinde esansiyel hipertansiyon adı verilir. Bir başka hastalık ya da kullanılan ilaçtan dolayı meydana gelen kalp tansiyonuna ise sekonder hipertansiyon adı verilir. Bu belirtiye neden olan faktörler genellikle kronik böbrek hastalığı, böbrek üstü bezleri problemleri, hamilelik veya gebelik zehirlenmesi, doğum kontrol haplarının kullanımı, zayıflama haplarının kullanımı, soğuk algınlığı ve migren ilaçlarının kullanımı gibi bazı ilaç türleri damarların daralmasına neden olur ve bu sayede kalp tansiyonu artar.

Kalp tansiyonu olduğu durumlarda bir doktora başvurmak gerekir. Tansiyonun sağlık açısından ne oranda risk oluşturduğunu ve neler yapmanız gerektiğini öğrenmeniz önemlidir. Eğer kalp tansiyonunuz henüz erken bir dönemdeyse, yaşam tarzınızda yapacağınız birkaç değişiklik tansiyonu kontrol altında tutmak için yeterli olabilir. Bu erken dönemde genellikle ilaç kullanılması gerekmemektedir. Eğer kalp tansiyonunu kontrol altına almak için ilaç kullanmanız gerekirse, mutlaka doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanmalısınız. Başkalarının önerdiği veya başkalarının kullandığı tansiyon ilaçlarını kullanmamalısınız. Eğer doktorun önerdiği ilaçların yan etkileri nedeniyle şikayetleriniz olursa, ilacı kendi kendinize bırakmak yerine doktorunuzla bu durumu görüşerek farklı bir ilaç istemelisiniz.