Tıpta hipotansiyon olarak adlandırılan küçük tansiyon, henüz nedeni belirlenmemiş olan bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Ancak, tansiyonu genel olarak düşük kabul edilen değerlerde seyreden ve bununla ilgili hiçbir problem yaşamadan sağlıklı bir şekilde hayatına devam eden kişiler de bulunmaktadır. Bu nedenle, tansiyonun vücut için bir sorun olup olmadığını yalnızca vücudun verdiği sinyallerden anlarız. Baş dönmesi, sersemlik, mide bulantısı, göz kararması, nefes almakta zorluk, halsizlik hissi, yüz renginin solması gibi belirtiler, tansiyonun sorun oluşturacak şekilde düştüğüne işaret edebilir.

Bazı durumlarda, örneğin çok terlediğinizde, kötü bir haber aldığınızda veya uzun süre aç kaldığınızda, tansiyonunuzun neden düştüğünü tahmin edebilirsiniz. Ancak, tansiyonunuz sık sık düşüyor ve belirtiler sık olarak tekrarlanıyorsa, mutlaka buna neyin sebep olduğu araştırılmalıdır. Küçük tansiyonun nedenleri, bazı kalp rahatsızlıklarından, vücudun susuz kalmasına, vitamin eksikliğine veya kansızlığa kadar uzanabilir. Küçük tansiyon, bir doktor muayenesiyle sebebi tespit edildiği takdirde genellikle geçici ve tedavi edilebilir. Sağlığınız adına tehdit oluşturması için tansiyonun tehlikeli bir biçimde düşmüş olması gerekmektedir. Tansiyonun düşmesi kesinlikle tehlike habercisi olmamakla birlikte, çok ciddi bir düşüş, vücudu oksijensiz bırakarak hayati organların zarar görmesine sebep olabilir.

Küçük tansiyon çok fazla düşüş gösterdiğinde, vücuttaki kan akışının organlara yeterince oksijen ve besin taşıyamaması söz konusu olabilir. Bu durumda kişiler bilinç kaybı yaşayabilir ve hatta tansiyonu ciddi şekilde düşen hastalar şok veya felç geçirebilir. İlerleyen yaşla birlikte küçük tansiyon şikayetlerinin ortaya çıkması beklenen bir durumdur. Büyük tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların küçük tansiyon şikayetine neden olması da başka bir olasılıktır.

Kronik olarak meydana gelen ve sürekli olarak tansiyonu düşük olan kişiler, çoğunlukla uzanır veya oturur pozisyondayken ayağa kalktıklarında sersemleme ve baygınlık hissi yaşarlar. Kişilerin mide bulantısı ve yüz renginde solma görülür. Stres, yaş, hava sıcaklığı ve en son ne zaman yemek yendiği gibi faktörler küçük tansiyon oluşumuna neden olabilir. Uzun süre boyunca yatakta kalmak da tansiyonun geçici olarak düşmesine sebep olabilir. Bu etkenler tansiyonda büyük bir düşüşe sebep olmaz, ancak neden başınızın döndüğünü veya yataktan kalkarken uykulu olduğunuzu açıklar. Sersemleme hissine neden olan tansiyon düşüklüğü en çok kullanılan ilaçlara veya vücudun susuz kalmasına bağlı olarak ortaya çıkar.

Küçük tansiyon her yaştan kişiyi etkileyebilir. Ancak, belli bir yaş grubunda küçük tansiyon görülmesi daha fazladır. İleri yaştaki kişilerde daha çok ortostatik hipotansiyon görülürken, çocuk ve genç yetişkinlerde daha fazla nörojenik hipotansiyon rastlanır. Pek çok nedene bağlı olarak vücudu susuz kalan kişilerde de küçük tansiyon riski vardır. Tansiyon ilacı benzeri ilaç kullanan kişiler, Parkinson gibi merkezi sinir sistemi hastalıkları olanlar veya kalp rahatsızlıklarından şikayetçi olan kişiler de küçük tansiyondan şikayet edebilirler.

Küçük tansiyon açısından risk oluşturan diğer faktörler ise uzun süre hareketsiz kalmak ve gebelik durumudur. Özellikle gebeliğin ilk 6 ayında küçük tansiyon normal kabul edilir. Genellikle hamileliğin sonrasında tansiyonla ilgili şikayetler ortadan kalkar. Küçük tansiyona en uygun olan tedavi, tansiyonun düşmesine neden olan faktöre göre farklılık gösterir. Örneğin, kan kaybı sebebiyle küçük tansiyon oluştuğunda en iyi tedavi kan nakli veya kaybedilen sıvıların damardan verilmesidir.